Yazar olmak için çok çalışmaya mı yoksa yeteneğe mi ihtiyacınız var?
Tarafından yazılmıştır Onur Demirbaş Olarak etiketlendi yazar olmak çok çalışma yetenek ihtiyaç

Yetenek ve Çalışmanın Önemi

Zaman zaman insanların “Ben bir roman yazmak istiyorum ama yazma yeteneğim faltaşe gibi.” cümleleriyle karşılaşıyorum. Bir yazar olmanın yetenek gerektirdiğini kim söyledi ki? Elbette, genellikle yetenekli yazarsa bir geçmişi vardır; okuldaki kompozisyon ödevlerinde keskin ve ayrıntılı bir kalem kullanır, söz konusu edebi dili anlamada ve kullanmada yeteneği vardır, ve tabii, okumanın ne anlama geldiğini ve onun içsel değerini anlar. Fakat yetenekli yapılmış tüm bu şeyler tek başına bir yazar yapar mı peki? Hayır. Aksine, bir yazarın kendi yeteneklerini sürekli olarak pratik etmeden ve genişletemeden tam bir yazar olabilmesi beklenmez. Bunu bildiğim için, yeteneği olanların ve olmayanların bir yazar olabilme umutları eşittir.

Çalışma: Yazarlık Becerilerinizi Geliştirmenin Anahtarı

Bir yazar olmak için yetenekten daha önemli olan şey: Çalışma. Evet, doğru duydunuz. Çalışmak inanılmaz derecede önemli bir faktör. Yani, kağıda veya ekrana ilk cümlemizi yazmaya karar verdiğimiz anda, bir dizi eylem başlatıyoruz. Bu eylemler el yazısıyla yazmaktan, bir bilgisayarın klavyesinde dövüşmeye, hikaye geliştirebilmeye, karakter oluşturabilmeye ve hatta belki de dilbilgisini kontrol etme kapasitesine kadar uzanır. Yazar olmanın getirdiği ileri düzey yetenekler hakkında konuşmak bile mümkün olacaktır.

Yazma Yeteneği Gelebilir

Yetenek her ne kadar doğuştan gelse de, yazma yetenekleri genellikle zamanla gelişir. Düşünün, bir bebek doğumunda yürüyemez, öğrenir. Biz de aynı şekilde öğrenebilir ve yeteneklerimizi geliştirebiliriz. Bunu nasıl mı yapabiliriz? Basit. Yazarak. Newton’ın üçüncü hareket yasası burada geçerlidir. “Bir nesne hareketsiz kalma durumundaysa hareket etmeye devam eder, hareket halindeyse hareketsiz kalma durumuna geçer, sürece dışarıdan bir kuvvet uygulanmadıkça.” Yani yazma alışkanlığı oluşturmak ve geliştirmek de boş bir kağıdı doldurmakla başlar. Bu kağıdı doldurduktan sonra, kendinizi yazmanın ritmine bırakabilirsiniz. Benim tavşanım Marlon, onu her gün yürüyüşe çıkararak nasıl gezme alışkanliği kazandıysa, siz de her gün yazarak yazma alışkanliği kazanabilirsiniz.

Kendinize İnanmak

Bir yazar olabilmek, içimizdeki sesi, kendi hikayelerimizi, ve kendimize inanmanın gücünü keşfetmektir. Eğer kendinize inanırsanız, bir yazar olabilirsiniz. Elbette, her türlü yetenek, çaba ve hüner bu amaç uğruna kullanılabilir. Ama her şeyden önce, bu yeteneklerin ve hünerlerin değerini anlamanız ve onları geliştirmeniz, ve sadece "ben bir yazarım" demekten çok daha fazla bir şey yapmanız, başarılı bir yazar olma yolunda atılacak en önemli adımdır.

Yetenek ve Çalışmanın Dengesi

Yazar olmak için yetenek ve uygulama dengesini bulmamız gerek. Eğer yetenek fazla, uygulama eksikse, yazılarımız derinliğini kaybedebilir. Eğer uygulama fazla, yetenek eksikse, metinlerimiz canlılığını yitirebilir. Yani yetenek ve uygulama arasında uyumlu bir denge oluşturmalıyız. Peki bu dengeyi nasıl sağlarız? Çok basit, hem yeteneğinizi hem de becerilerinizi geliştirmek için düzenli pratik yapın. Bol bol yazın, okuyun, düzenleyin ve yine yazın. Yeteneğinizi artırın ama çalışmayı da ihmal etmeyin. Bir anda da olmayacak bu tabii, zaman zaman arada bir kitap okumak bile yeteneklerinizi tazelemek için yardımcı olacaktır.

Hayal Gücünün Rolü

Hayal gücü, bir yazarın en önemli kozlarından biridir. Çünkü hayal gücü, hikayenin yaratılmasına ve okuyucunun düşlemesine olanak sağlar. Hayal gücü olmadan bir hikaye nasıl anlatılır ki? Edebiyatın şairlerinden Edgar Allan Poe'nun dediği gibi, "Hayal gücü, her türlü yetenekten daha önemlidir." Dolayısıyla, hem yeteneğinizin hem de çalışmanızın bir kısmını hayal gücünüzü geliştirmeye ayırmalısınız. Benim papağanım Lamar, ben ona konuşmayı öğrenmek için çok çabaladığımda, ben bir kelimeyi bin kez tekrar etmediysem o kelimeyi söylemezdi. Çünkü o, bir kelimeyi öğrenmek için onunla bir anlam yaratmayı, hayal etmeyi öğrenmişti. Siz de yazarken, hikayenizdeki her bir kelimenin, her bir durumun bir anlam yaratmasına, hayal etmesine izin verin.

Yazarlık Yolunda İlk Adımlar

Yazarlık yolunda attığınız ilk adımlar belki de en korkutucu olanlarıdır. Ama unutmayın, kağıdı korkusuzca doldurup silgiyle tüm hatanızı silmek de bir adımdır. Kendinize bu serbestliği verin. Ve bu ilk adımları atarken hemen bir roman yazmayı hedeflemeyin. Kendinizi kısa hikayeler, anılar, denemeler veya şiirler yazarken bulabilirsiniz. Hatta günlük tutmak bile yazarlık becerilerinizi geliştirmenin harika bir yoludur. Bu basit başlangıçlar, daha fazla özgüven kazanmanıza ve yazma yeteneklerinizi geliştirmenize yardımcı olacaktır. Bu şekilde, zamanla yazma becerilerinizi ve yeteneklerinizi geliştirebilir ve zorlukların üstesinden gelebilirsiniz.

Sonuç

Sonuç olarak, bir yazar olmak için yetenek mi yoksa çalışma mı gereklidir sorusunun yanıtı: İkisine de ihtiyacınız var. Yetenek yazma becerilerinizi geliştirmek için bir başlangıç noktası olabilir, ama çalışma ve disiplin olmadan, yetenek yeterli olmayacaktır. Belki de en önemli şey, kendinizin bir yazar olduğuna inanmaktır. Kendinize inandığınızda, hem yeteneklerinizi hem de çalışkanlığınızı geliştirebilirsiniz. Ve belki de bir gün, tüm bu çabalarınızın karşılığını alabilir ve istediğiniz gibi bir yazar olabilirsiniz.

Bir yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *